Kan Basıncı Kan basıncı, kalbin her atışıyla vücuda pompalanan kanın, damar çeperlerine uyguladığı kuvvet olarak tanımlanır. Bu kuvvetin şiddeti, kan basıncı olarak bilinir. Kan basıncının çok yüksek olması durumunda, atardamarlar ve kalp üzerinde ekstra bir gerilim meydana gelir ki, bu durum felç ve kalp krizine kadar oldukça ciddi olumsuz sonuçların oluşmasına neden olabilir. Genel olarak kan basıncı tipleri; yüksek kan basıncı (hipertansiyon) ve düşük kan basıncı (hipotansiyon) olarak sınıflandırılabilir. Şimdi bu iki kan basıncı tiplerini daha ayrıntılı olarak inceleyelim. Yüksek Kan Basıncı Yüksek kan basıncı (hipertansiyon), kan basıncı değerinin sürekli olarak 140/90 mmHg veya daha yüksek olması durumunda ortaya çıkar. Yüksek kan basıncı, kalp ve damarlar üzerinde ekstra bir basınç oluşturur. Zamanla bu durum, aşırı zorlanmalara neden olarak felç ve kalp krizi risklerinin artmasına yol açar. Yüksek kan basıncının, kalp ve böbrek hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olduğu gibi, bunama ve kişilik bozuklukları gibi psikolojik rahatsızlıklarla da yakın ilişkili olduğu bilinmektedir. Düşük Kan Basıncı Düşük kan basıncı (hipotansiyon), kan basıncı değerinin 90/60 mmHg veya daha düşük olduğu durumlarda meydana gelir. Birçok insan düşük kan basıncına sahip olduklarını düşünmelerine karşın, gerçekte durum böyle değildir. Bazı insanlarda kan basıncı değeri biraz düşük seyredebilir ve bu durum, aslında felç ve kalp krizi risklerini azaltan olumlu bir durumdur. Ancak, düşük kan basıncı bazen baş dönmesi, bayılma ve yorgunluk gibi belirtilere neden olabilir. Yüksek Kan Basıncı İlaçları Diyet ve hareketli yaşam, kan basıncı değerlerini kontrol etmemizde bize yardımcı olmakla birlikte, bunlar tek başına yüksek kan basıncı değerlerini düşürmekte yeterli kalmayabilir. Bu gibi durumlarda kan basıncı değerlerini normal değerlerine düşürmek için ilaç kullanmak gerekebilir. Çok geniş bir yelpazede yüksek kan basıncı ilaçları bulmak mümkündür. Bu ilaçlar, ana etken maddelerine göre gruplandırılır. Buna göre kan basıncı ilaçlarını şu şekilde sınıflandırabiliriz:
|
Özdel
11 Temmuz 2024 PerşembeKan basıncımın 140/90 mmHg'nin üzerinde çıktığı söylendi, bu durum kalp krizi ve felç riskini nasıl artırıyor? Ayrıca, 90/60 mmHg'nin altında kan basıncımın olduğunu fark ettiğimde, bu durumun baş dönmesi ve bayılma gibi belirtilere neden olabileceğini öğrendim. Bu iki farklı durum arasındaki en büyük risk farkı nedir?
Cevap yazAdmin
11 Temmuz 2024 PerşembeMerhaba Özdel,
Kan basıncının 140/90 mmHg'nin üzerinde çıkması, hipertansiyon olarak bilinir ve kalp krizi ile felç riskini önemli ölçüde artırır. Yüksek tansiyon, damarların zamanla hasar görmesine ve daralmasına neden olabilir. Bu durum, kalbin daha fazla çalışmasına ve dolayısıyla daha fazla yorulmasına yol açar. Sonuçta, bu durum kalp krizi riskini artırır. Ayrıca, beyninize giden damarlarda oluşabilecek tıkanıklıklar felçle sonuçlanabilir.
Diğer yandan, kan basıncının 90/60 mmHg'nin altına düşmesi, hipotansiyon olarak bilinir ve baş dönmesi, bayılma gibi belirtilere neden olabilir. Düşük tansiyon, yeterince oksijen ve besin maddelerinin organlarınıza ulaşamamasına sebep olabilir, bu da organ fonksiyonlarının bozulmasına yol açabilir.
Bu iki durum arasındaki en büyük risk farkı, hipertansiyonun uzun vadede daha ciddi ve kalıcı zararlar verme potansiyeli taşımasıdır. Hipotansiyon ise genellikle ani ve kısa süreli etkilerle kendini gösterir, ancak yine de dikkat edilmeli ve uygun tedaviler uygulanmalıdır. Her iki durumda da doktoruna danışarak gerekli önlemleri almak önemlidir.